Göğüs Ucu

Göğüs Ucu
A.Emre Akça

---

turkuaz kadar içselleştirmişim seni
nevrotik yüreğimde..
tutkulu aşkların mabedinde
bir keman konçertosu gibi
sakin ve derinden..
oya yapar gibi işlemişim seni
sol göğüs ucumun eteğine..

Ur

Neoplazm
A.Emre Akça

---

Islak dudaklarda
tedirgin aşklar yaşadık biz
gökkuşağı katilimiz oldu tenimizde
gece umuda yattık
en naif rüyalar için
küfrettik
sövdük
böyle aşkın soyuna sopuna.
yalnız kaldık
yabancılaştık belki biraz da kendimize
derin dekolteli hayatımızda
ne sevdalar büyüttük
ne acılar yeşerttik
acılar zamanla habis birer ur oldu
kalbimizde..

Gergedan

Gergedan
A.Emre Akça

---

Hayatımın beş yüz yirminci çarşambasının
siyah beyaz bir akşamında
" gergedanlar et yer mi ? "
diye sordum anneme
  çocuk aklımla
" gergedanlar otla beslenirler
sakın dış görünüşlerine aldanma "
dedi annem umarsızca
"peki ya şairler ? " diye sorunca
" şairler leşçildir "
" diğer şairlerin leşleriyle beslenirler "
dedi usulca..

Sevgilim!

Devletimizin bekası için
kardeş katli vaciptir sevgilim
bu yoksul topraklarda
her ne kadar
paylaşmışsak da azığımızı
her ne kadar
beraber de solumuş olsak
kan ve barut kokan sabahlarda
çaresizliğimizi
seni öldürmeliyim sevgilim!


seni öldürmeliyim ki
küllerinden doğmalısın Zümrüd-ü Anka gibi
seni öldürmeliyim ki
yenmelisin makus talihini
tek dişi kalmış canavarın
o tek dişini de dökmelisin
balyoz misali yumruğunla


sevgilim!
dokuzu kaybolmuş doksanlı yılların
izini sürüyorum
baharat kokulu akşamlarda
o büyük günde
kitabı soldan verileceklerin
dehşetengiz çığlıkları alyuvarlarımda


seni öldürmem gerek sevgilim!
biliyorsun ki
kıçımıza atılan ilk şamarla başlarız ağlamaya
içtiğimiz ilk sütle alışırız tokluğa
ve
duyduğumuz ilk ninniyle başlarız yok olmaya.

Kıble

E=mc2
ve dilimde bir sure kadar anlamlısın ey sevgili!
ruhuma
cami kokan ayaklarımla geldim sana
pabuçlarımı yitirmeden terli alnımla


Tüm icazetleri aldım kanaat liderlerinden
ve kurtuldum şeytandan
Adem' e secde etmeyen


Maalesef ki yoktur ilaç
sine-i sad pareme
kıblem sen oldun secdeme
istikbalim kıble.

Gel - Git

Gel - Git
A.Emre Akça

---

Kasvetli bir Karadeniz sabahında gel
gel ki tek bir dudak tek bir arzu
tek bir aşk altında birleşelim
portakal kokulu ellerimizle

Terbiyesiz bir iklimle gel
gel ki yağmurlar alevlensin
akşamdan kalmalıklar yeşersin
o tatminsiz mabedinde

ve sonra git
git ki yalnızlığa şiirler yazabileyim
git ki kokunu hatırlayabileyim
isyan dolu temmuz gecelerinde
bir kadeh daha fazla içebileyim..

Yeni Ay Zamanı

Yeni Ay Zamanı
A.Emre Akça

---

Zifiri karanlık gözlerinde bıraktım
mikrobik aşkların rengini.
yeni ay zamanıydı..
ay yeniydi
hüzün eski..

kuru dalların kırılganlığıyla sevdim seni.

en masum yerinden öptüm dudaklarını.

bulutlar yandı
gök kaynadı
ve
umutlar kuş olup havalandı sessizce
yüksek ökçeli rüyaların vardı
korku nedir bilmez gözlerinde
neden bilinmez
garip bir ifade vardı yüzümde
sen elveda derken
bakamadım gözlerine.

Pencere

Pencere
A.Emre Akça

---

Yağmurun altında bir çift göz gibiydin
ruhumun sancağında
bilateral seviştik pencereler ardında
ataerkil gecelerin anaerkil şafağında
uzayıp giden çizgiler gibiydim
idiopatik yollarda..

Güvercin

Güvercin
A. Emre Akça

---

Bir postal sabahı istifa ettim çocukluktan
haki üniformalı yalnızlıklar kuşattı
dört bir yanımı
Mavi bir güvercin kondu balkonuma
kanadında tank sesleri

Kulakları radyodaydı Mutlucan'ların
gözleri televizyonda
türkülerde bir zafer coşkusu
bayram sabahlarının mutluluğu

Oysa ki sadece bir renkti kırmızı
gök cisimleriydi yıldızlar
alınıp satılamazdı onlar
sonrası serbest pazar
sonrası global mezar

Prelüd

Prelüd
A. Emre Akça

---

Bir elimizde şarap
bir elimizde dünya
sarmaş dolaş olduk
ay ışığında

Biraz Bach biraz Mahler biraz Rachmaninoff
Ve elbette Bukowski
sevişirken lakabımdır Henry Chinaski

Gözlerin hafif kısık nefesin terli
kandır,terdir,göz yaşıdır aşkın rengi

Olmasaydı Ahmed Haşim
yazmasaydı o şiiri
bakmazdık ufuklara
dolmazdık ruhlara
kızıl havaları seyret ki
akşam olmakta...